Gastroenteroloji branşı sindirim sistemine ait organ ve dokuların sağlığını korumayı ve sindirim sistemindeki hastalıkların tanı ve tedavisini gerçekleştirmeyi hedefler. Yemek borusundan başlayarak mide, karaciğer, onikiparmak bağırsağı, safra yolları, safra kesesi, pankreas, ince ve kalın bağırsak, ve makat gibi organlar sindirim sistemini meydana getirir. Tüm bu organlardaki iyi huylu ve kötü huylu hastalıklar, gastroenterolojik yani sindirim sistemi hastalıkları olarak tanımlanır. Sindirim sistemi rahatsızlıklarında medikal ve ameliyat harici tedavilerin yanı sıra girişimsel cerrahi tedavi seçenekleri de bulunmaktadır. Tüm bu hastalıkların cerrahi tedavisi gastroenteroloji cerrahisi tarafından gerçekleştirilir. Tedavi planlaması kişinin ihtiyaçlarına ve hastalığın düzeyine göre yapılır. Genel Cerrah ve Gastroenteroloji Cerrahi Uzmanı Doçent Doktor Kuntay Kaplan gastroenterolojik cerrahi hakkında merak edilenleri anlattı.
Sindirim sistemi hastalıkların tanı ve tedavisinde güncel tıbbi teknoloji önemli avantajlar sağlar. Günümüzde hasta odaklı ve kişiye özel yaklaşımlar tedavi sürecinde hastaya önemli bir konfor sağlıyor. Girişimsel radyoloji, drenaj, stent ve biyopsi işlemleri hastalığın tanısını kolaylaştırıyor. Bunun yanı sıra laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi teknolojisi hastanın iyileşme sürecini hızlandırıyor ve daha konforlu hale getiriyor.
Obezite sorununun hızlı ve başarılı şekilde tedavi edilmesini sağlayan gastrik bypass, tüp mide ve diyabet ameliyatları kapalı ameliyat tekniği ile başarıyla gerçekleştirilebiliyor. Komplikasyon riskini minimum düzeye çeken bu yöntemle hasta ameliyatın ardından çok daha rahat ve acısız bir iyileşme dönemi geçiriyor.
Sindirim sisteminde önemli bileşenler olan mide ve özefagus arasında bulunan yapının bozulması sonucunda mide içeriği yemek borusuna geri kaçar. Bu durum reflü olarak adlandırılır. Reflü ve hiatal herni (dev mide fıtığı) cerrahisi laparoskopik yöntemle gerçekleştirilebilmektedir.
Bağırsakta gelişen iltihaplı hastalıklarda eğer komplikasyonlar meydana geliyor ve tedaviye yanıt alınamıyorsa hastanın bağırsaklarının cerrahi olarak çıkartılmasına karar verilebilir. Bu gibi durumlarda gerçekleştirilecek total protokolektomi ve benzeri ameliyatlar da laparoskopik yöntemle gerçekleştirilebilmektedir.
Splenektomi operasyonu hematolojik hastalıkların veya yaralanmaların neticesinde dalak organının alınması gerektiğinde gerçekleştirilir. Laparoskopik olarak yapılabilen splenektomi operasyonundan sonra hastanede kalınması gereken süre çok daha kısa olmaktadır.
Toplum genelinde yaygın şekilde görülen bir akut rahatsızlık olan apandisit, gerçekleştiği anda ameliyat edilmesi gereken bir sorundur. Geçmiş yıllarda açık ameliyat yöntemi ile gerçekleştirilen apendektomi operasyonu günümüzde minimal kesiler ile laparoskopik yöntemle yapılabiliyor. Laparoskopik apendektomi sonrası hastalar bir veya iki gün içerisinde normal yaşantılarına geri dönebiliyorlar.
Adrenal bezler bir çeşit salgı bezi olup böbrek üstünde bulunurlar. Bu bezlerde meydana gelen iyi veya kötü huylu tümörler, laparoskopik adrenalektomi operasyonu ile tedavi edilebilmektedir.
Safra kesesinde meydana gelen taşlardan kaynaklanan iltihaplanma, sarılık ve tıkanıklık gibi sorunların çözümü için uygulanan cerrahi operasyona kolesistektomi adı verilir. Bu operasyonda safra kesesi hastanın vücudundan çıkarılmaktadır. Bu ameliyat da günümüzde laparoskopik yöntemle gerçekleştirilebilmektedir.
Gastroenteroloji Cerrahisi birçok alanla işbirliği içerisinde çalışır. Bu branşlar,
Özefagusta meydana gelen iyi huylu veya kötü huylu tümörler eğer hasta açısından tehlike yaratıyorsa cerrahi operasyonla müdahale edilmesi gerekir. Bu operasyon gastroenteroloji cerrahisi tarafından gerçekleştirilir.
Midenin mukozasında meydana gelen iyi veya kötü huylu tümörler, tespit edildikten sonra ilk olarak boyutu ve kanserleşme eğilimi açısından değerlendirilir. Sonrasında ise bu tümörlerin alınmasına karar verilirse gastroenteroloji cerrahisi tarafından cerrahi olarak vücuttan temizlenir.
Her yaş grubundan insanda meydana gelebilen diyafram fıtıkları ve reflü hastalığı, gastroenteroloji cerrahisi tarafından ameliyatla tedavi edilir.
İnce bağırsaklarda meydana gelen ülser, yapışıklık, fistül, tümör ve tıkanıklık gibi rahatsızlıkların cerrahi tedavisi de gastroenteroloji cerrahisi tarafından gerçekleştirilir.
Kalın bağırsaklarda ve rektumda meydana gelen iyi huylu tümörlerin ne boyutta olduğu incelenir. Ardından doktor gerekli görürse ameliyat kararı alır. Kötü huylu tümörlerin ise boyutu dikkate alınmaksızın ameliyat edilmelidir. Bu işlemler de gastroenteroloji cerrahisi hekimlerince gerçekleştirilir.
Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı benzeri iltihaplı bağırsak hastalıklarına karşı ince bağırsağın bir bölümünün veya kalın bağırsağın tümünün çıkartılmasına karar verilebilir. Bu işlemler de robotik cerrahi ve laparoskopik cerrahi yöntemi ile gastroenteroloji cerrahisi uzmanlarınca gerçekleştirilir.
Halk arasında kıl dönmesi olarak da adlandırılan pilonidal sinüs rahatsızlığı, anal fissür, anal fistül ve hemoroid gibi rahatsızlıklar da gastroenteroloji cerrahisi tarafından tedavi edilir.
Pankreas organı çok sayıda tümör ve kistin oluşabildiği bir bölgedir. Bu kistler eğer herhangi bir tehlikeye yol açmıyorsa sadece gözlem altında tutulur. Fakat tehlikeli oluşumlar ise doktor bu kist ve tümörlerin cerrahi yöntemle çıkarılmasına karar verir. Bu işlem de gastroenteroloji cerrahisinin uzmanlık alanına girer.
Hem akut hem de kronik düzeydeki pankreatit vakalarının neden olduğu komplikasyonlar duruma göre endoskopik yöntemle veya ameliyatla tedavi edilebilir. Bu ameliyatlar da gastroeneteroloji cerrahisi uzmanlarınca gerçekleştirilir.
Karaciğer tümörleri bazı vakalarda herhangi bir sorun yaratmazken bazı vakalarda kanserleşme tehlikesi barındırır. Bu tümörlerin boyutu ve kötü huylu olması dikkate alınarak cerrahi tedaviye karar verilebilir. Bu ameliyatlar da gastroenteroloji cerrahisinin uzmanlık alanına girer.
Karaciğerde enfeksiyondan kaynaklanan parazitler ve kistler eğer kişi için bir tehlike yaratıyorsa ameliyat edilmesi gerekebilir. Bu ameliyatlar da gastroenteroloji cerrahisi tarafından tedavi edilir.
Safra kesesi taşları safra yollarında iltihap oluşumuna yol açabilir ve safra yollarının tıkanması sonucunu doğurabilir. Safra kesesi ve safra yolları aynı zamanda tümör oluşum riskine açık organlardır. Bu sorunların da cerrahi yöntemle tedavi edilmesi gerekir.
Karın duvarında meydana gelen yapışıklık ve benzeri problemler ile kesi yeri fıtıklarının cerrahi tedavisi de gastroenteroloji cerrahisi tarafından gerçekleştirilir.
Gastroenteroloji cerrahisinde tanı ve tedavi amacıyla kullanılan endoskopik yöntemleri sıralamamız gerekirse:
Gastroenteroloji Cerrahı sindirim sistemini ilgilendiren tüm hastalıkların tanı ve tedavisi ile ilgilenir. Gastroenteroloji Cerrahının medikal onkoloji, patoloji, radyoloji ve radyasyon onkolojisi uzmanları ile koordineli bir şekilde, multidisipliner bir yaklaşımla çalışması gerekir. Özofagus ve mide cerrahisi, kolon ve rektum cerrahisi, obezite ve metabolik cerrahi uygulamalarını gerçekleştirilebilecek niteliğe sahiptirler.
Gastroenteroloji Cerrahı olabilmek için şu adımları takip etmek gerekir:
Öncelikle üniversitelerin 6 yıllık tıp fakültesi eğitimini tamamlamak gerekir. Bu eğitimi tamamladıktan sonra tıp doktoru unvanı alan kişiler bir hekim olarak meslek hayatına başlarlar. Tıp doktoru olduktan sonra Tıpta Uzmanlık Sınavına girip Genel Cerrahi branşında beş yıllık bir uzmanlık eğitimi alınması gerekir. Bu eğitim sürecinde cerrahi teknikler, hasta yönetimi ve acil durumların yönetimi konusunda bilgi ve tecrübe edinilir.
Genel Cerrahi Uzmanlığı edinildikten sonra Tıpta Yan Dal Uzmanlık Sınavına girilmelidir. Bu sınavda başarılı olduktan sonra yan dal eğitimi başlar. Gastroenteroloji Cerrahisi kliniğinde iki yıl süreli bir yan dal uzmanlık eğitimi alınması gerekir. Bu eğitim sürecinde sindirim sistemi hastalıkları üzerine yoğunlaşılır ve birçok cerrahi prosedürde aktif rol oynanır. İki yılın sonunda yan dal uzmanlık eğitiminin tamamlanması ile Gastroenteroloji Cerrahı unvanını alabilirsiniz.
Copyright © 2025 Kuntay Kaplan Tüm Hakları Saklıdır