Onkolojik cerrahi kanserle mücadelenin en önemli aracı konumundadır. Onkolojik cerrahi veya bir başka deyişle kanser cerrahisi tecrübeli ekiplerce, tam donanımlı kliniklerde ve gelişmiş tıbbi teknolojiler eşliğinde gerçekleştirilir. Kanser tanısında ve evrelemesinde çeşitli görüntüleme teknolojilerinden faydalanılır. Kanserin cerrahi tedavisinde günümüzde minimal invaziv yöntemler olan laparoskopik ve robotik cerrahi yöntemleri tüm dünya genelinde birinci tercih olarak uygulanmaya başlamıştır.
Onkolojik cerrahi, multidisipliner bir çalışma prensibiyle hareket eder. Kanser tanısı konulan ve cerrahi tedavi kararı alınan vakalarda kişiye özel bir tedavi planlaması yapılır ve hasta farklı branşlardan uzman hekimlerin katılımıyla oluşturulan onkolojik bir konsey tarafından değerlendirilir. Onkolojik cerrahi çatısı altında beyin cerrahisi, baş boyun cerrahisi, genel cerrahi, jinekolojik onkoloji, meme ve onkoplastik cerrahi alanından uzmanlar yer alır.
Onkolojik cerrahi kanserli tümör veya dokuların hastanın bedeninden çıkarılmasını ve ilgili bölgenin kanserden temizlenmesini amaçlar. Yaklaşık yüz yıldır var olan onkolojik cerrahi branşı geçmiş yıllarda geleneksel açık cerrahi yöntemi ile çalışmıştır. Ancak günümüzde hastanın daha hızlı ve konforlu bir iyileşme süreci geçirmesini sağlayan, estetik açıdan da daha iyi bir görünümü mümkün kılan laparoskopik cerrahi yöntemleri daha çok ilgi görmektedir. Ameliyat sırasında açılan kesilerin minimal boyutta olması hasta için önemli avantajlar sağlar. Minimal invaziv bir yöntem olan laparoskopik cerrahide operasyon birkaç adet küçük kesi üzerinden gerçekleştirilir. Yine aynı şekilde minimal kesiler üzerinden gerçekleştirilen robotik cerrahi yöntemi ise cerrah açısından önemli avantajlar sağlar. Cerraha insan gözünden çok daha iyi ve derinlikli bir görüş açısı sağlar. Her yöne hassas hareket kabiliyeti olan robotik kollar, ameliyat sırasında herhangi bir hata riskini minimum düzeye indirir. Sağlıklı doku, organ, damar veya sinirlere zarar vermeden bölgenin kanserden temizlenmesini sağlar.
Onkolojik cerrahi son yirmi yıl içinde yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte hastaya büyük konfor sağlıyor ve günlük yaşantılarına çok daha çabuk dönmelerine imkan tanıyor. Onkolojik cerrahinin temel amacı, vücutta meydana gelen tümörün bedenden tamamen temizlenmesini sağlamaktır. Onkolojik cerrahide zamanlama büyük önem taşır. Vakanın multidisipliner bir yaklaşımla incelenmesi gerekir. Operasyon, kanser tedavisinin en kritik evrelerinden biridir. Tedavinin başarılı olabilmesi için hastalığın tekrar etmesi önlenmeli ve kanserin yayıldığı bölgeler de temizlenmelidir. Küratif tedavi olarak da bilinen bu olgu kanser cerrahisinin birincil amacıdır. Onkolojik cerrahide kişiye özgü tedavi planlanır. Kullanılan yöntemler ise genel olarak açık cerrahi, robotik cerrahi ve laparoskopik cerrahi olarak sınıflandırılabilir. Cerrah tümörün tümüyle vücuttan temizlenmesini, hastanın daha az ağrı hissetmesini ve vücudun işlevlerinin korunup hastanın mümkün olan en kısa sürede iyileşmesini gözetir.
Onkolojik cerrahi başlığı altında;
Genel Cerrahi; meme ve tiroid kanserleri, safra kesesi, safra yolları kanserleri, anal bölge tümörleri, pankreas, karaciğer tümörleri, kalın bağırsak ve rektum kanserleri, yemek borusu tümörleri ve mide kanseri genel cerrahi hekimlerince tedavi edilir.
Kanser olgularının cerrahi tedavisinde artık tek bir yöntem söz konusu değildir. Günümüzde organize bir tedavi süreci yönetilmektedir. Tıbbi teknolojide yaşanan gelişmeler kanser cerrahisini de olumlu yönde etkilemiştir. Artık onkolojik cerrahi alanında hizmet veren doktorlar, kanser olguları ile çok daha etkin bir mücadele sergileyebiliyorlar. Tıbbi teknolojilerdeki ilerleme hem hasta hem de cerrah açısından önemli avantajlar sağlıyor. Geçmiş yıllarda gerçekleştirilemeyen ameliyatlar günümüzde kolayca ve başarılı şekilde gerçekleştirilebiliyor. Örnek vermek gerekirse pankreas kanserinin cerrahi tedavisinde tümörün yakınında yer alan damarların tutulmasını önlemek için yapay damar ameliyatları yapılabiliyor. Pankreas kanseri ve karaciğere yayılan kanserlerde tümörün küçültülmesi ve hastanın bu şekilde ameliyat edilmesi mümkün. Özetle onkolojik cerrahi, günümüzde hastanın yaşam süresini arttırdığı gibi yaşam kalitesini de arttırmaktadır.
Buna karşın her kanser vakası cerrahi tedavi yani ameliyat için uygun özellikte olmayabilir. Ameliyat seçeneği solid organ tümörlerinin tedavisinde gündeme gelir. Buna karşın kan kanseri olgularında hasta için cerrahi dışında tedavi seçenekleri öne çıkar. Bir hastaya onkolojik cerrahi uygulanabilmesi için tümörün ameliyat ile çıkarılabilir halde olması gerekmektedir. Tümörün cerrahi yöntemle çıkarılmasının mümkün olmadığı, aşırı büyük tümörlerin olduğu, tümörün uzak organlara yayılım gösterdiği, hastanın genel sağlık durumunun ameliyat için uygun olmadığı ve hastanın yaşının ileri olduğu durumlarda cerrahi yöntem uygulanamaz. Alternatif tedavi seçenekleri değerlendirilir.
Bu gibi vakalarda tümörün küçültülmesi ve hastanın cerrahi operasyon için hazır hale getirilmesi gerekir.
Henüz erken aşamada tespit edilen ve tanı konulan kanser vakalarında hastalar cerrahi operasyonla kanserden kurtulabilmektedir. Fakat ileri düzeye ulaşmış pankreas kanserlerinde ya da kansere eşlik eden bazı kronik hastalıkların bulunduğu vakalarda alternatif tedavi yöntemleri değerlendirilir. Bu yüzden hastanın kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ve hasta için en doğru tedavi planlamasının yapılması gerekir.
Onkolojik Cerrahi branşının kurulduğu günden bu yana kullanılagelen açık ameliyatlarda operasyon büyük bir kesi açılarak gerçekleştirilir. Bazı durumlarda açık cerrahi tek seçenektir. Ancak açık cerrahi kanama ve enfeksiyon riskini diğer seçeneklere kıyasla daha fazla barındırır. Operasyon sonrasında hastanın iyileşme süreci de ağrılı ve uzun sürer. Ameliyat izi de büyüktür. Bu nedenle hem konfor hem de estetik açıdan zorlayıcıdır. Laparoskopik yöntem veya robotik cerrahi ile sonuç alınamayacak durumlarda tercih edilir.
Laparoskopik yöntemde ameliyat minimal kesiler açılarak gerçekleştirilir. Hastanın bedeninde büyük kesiler açılmaz. Bu sayede hastanede kalış süresi ve iyileşmek için ihtiyaç duyulan süre bir hayli kısalır. Kanama ve enfeksiyon benzeri komplikasyonların görülme riski son derece düşüktür. Hasta çok daha az ağrı şikayeti yaşar. İyileşme süreci son derece konforlu geçer. Cerrahi bölgede kalan iz minimal boyutta olduğu için estetik açıdan hasta kendisini daha iyi hisseder. Ek onkolojik tedaviler için de hasta zaman kazanmış olur.
Robotik Cerrahi Sistemi tıbbi teknolojinin son ürünüdür. Ameliyatlardaki hata riskini minimum düzeye indirir. Cerraha üç boyutlu ve yüksek çözünürlüklü bir görüş açısı kazandırır. Her yöne, hassas hareket kabiliyeti sağlar. Doku, sinir, damar veya organ hasarı riskini minimuma indirir. Laparoskopik cerrahinin sağladığı avantajların tamamı robotik cerrahi için de geçerlidir. Cerrah ameliyatı bir konsol üzerinden, robotik kollar aracılığı ile gerçekleştirir.
Onkolojik Cerrahi branşı kanserin yayılmasını önlemek ve kanserin erken aşamada iyileşmesini sağlama amacıyla hizmet verir. Hastanın yaşam kalitesini arttırmaya yönelik çalışmalarda bulunur. Onkoloji Cerrahları tümörlerin doğru biçimde evrelenmesini sağlarlar. Multidisipliner bir yaklaşımla çalışması gereken Onkoloji Cerrahları, radyasyon onkolojisi ve medikal onkoloji gibi branşlarla koordineli hareket ederler. Hastanın kendine özgü koşullarına göre en doğru tedavi planlamasını yaparlar. Onkoloji cerrahları kolon, rektum, meme, mide, kan ve cilt kanseri gibi kanser türlerinin etkin cerrahi tedavisini gerçekleştirirler. Onkoloji cerrahı olmak için bir hekimin zorlu süreçlerden geçmesi gerekir. Onkoloji Cerrahı olmaya giden yol şu şekildedir:
Öncelikle üniversitelerin tıp fakültelerinde 6 yıllık tıp eğitimini tamamlamak gerekir. Bu aşamada temel tıbbi bilgileri alan kişiler tıp doktoru unvanı alırlar. Sonrasında Tıpta Uzmanlık Sınavına giren hekimlerin Genel Cerrahi alanında beş yıl süreli bir uzmanlık eğitimi alması gerekir. Genel Cerrahi Uzmanlığı elde edildikten sonra YDUS yani Tıpta Yan Dal Uzmanlık Sınavına girmek gerekir. Onkoloji yan dalında üç yıl süreli bir uzmanlık eğitimi başlar. Bu süreçte kanser türleri, tedavi yöntemleri ve cerrahi müdahaleler hakkında uzmanlık kazanılır.
Onkoloji yan dal eğitiminin tamamlanmasının ardından Onkoloji Cerrahı olarak çalışmaya başlayan hekimlerin gereken sertifikasyon süreçlerini tamamlaması ve Onkoloji Cerrahı unvanını alması gerekir.
Tıbbi onkoloji ve cerrahi onkoloji, kanser vakalarının tedavisinde farklı roller üstlenirler. Tıbbi onkoloji kanser olgularının ilaçla tedavisini kapsar. Buna karşın cerrahi onkoloji, cerrahi müdahaleleri gerçekleştirirler. Bu iki branş arasındaki farklılıkları incelememiz gerekirse:
Tıbbi onkologlar kanser olgularının ilaç uygulamaları ile tedavisinde uzmanlaşmış hekimlerdir. Hormonal tedavi, kemoterapi, hedefe yönelik tedavi, immünoterapi ve sistemik tedavi gibi yöntemler tıbbi onkolojinin enstrümanlarıdır. Tıbbi onkologlar, kanser hastalarının tedavi süreçlerini planlayıp, hastanın tedaviye verdiği yanıtı ve yan etkileri yönetirler. Bunun yanı sıra tıbbi onkoloji kanser vakalarının nüks etmesini önlemek için önemli rol oynarlar. Özellikle metastatik kanserlerin ilerlemesini önlemek için kritik görevler üstlenirler.
Onkoloji Cerrahları, kanserli dokuların cerrahi yöntemlerle çıkarılması konusunda uzmanlaşmış hekimlerdir. Kanser tanısı için biyopsi uygulaması yapar, tümörleri ve bu tümörlerden etkilenen lenf düğümlerini cerrahi metotlarla çıkarırlar. Cerrahi onkoloji kanserin lokal kontrolünde önemli rol oynar. Bunun yanı sıra metastaz riskini azaltacak bazı müdahalelerde bulunurlar. Bunun yanı sıra bazı koşullarda onkolojik cerrahi sonrası rekonstrüktif prosedürler gerçekleştirirler. Hastanın işlevsel ve estetik açıdan iyileşmesine katkı sağlarlar.
Tıbbi onkoloji ve cerrahi onkoloji, multidisipliner bir yaklaşımla, koordineli biçimde çalışır ve hastaların tedavi süreçlerini yönetirler.
Copyright © 2025 Kuntay Kaplan Tüm Hakları Saklıdır