Tıp dünyasında 1980’li yıllardan itibaren kullanılan laparoskopik cerrahi ameliyatları geçmişte hayal dahi edilemeyecek ameliyatların başarılı ve güvenli şekilde gerçekleştirilmesine olanak sağladı. Günümüzde kolon kanseri ameliyatlarında da yaygın olarak tercih edilen laparoskopik cerrahi ile hastalar çok daha konforlu bir iyileşme dönemi geçiriyor. İlk kez 1991 yılında laparoskopik yöntemle gerçekleştirilen kolon rezeksiyonun ardından çok sayıda kolorektal ameliyatta laparoskopik yöntem kullanılmaktadır. Klasik açık cerrahi ameliyatlarına avantajlı bir alternatif teşkil eden laparoskopik kolon kanseri cerrahisi tüm dünyada cerrahların birinci tercihi olma yolunda ilerlemektedir. Genel Cerrah ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doçent Doktor Kuntay Kaplan laparoskopik kolon kanseri ameliyatı hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için anlattı.
Laparoskopik kolon kanseri cerrahisinde hastanın karnının ön bölümüne dört veya beş adet minimal kesi açılır. Açılan bu minimal boyuttaki kesiler maksimum yarım veya bir santimetre boyutundadır. Açılan bu kesiler üzerinden bir adet kamera ve işlemin gerçekleştirileceği cerrahi ekipmanlar vücuda yerleştirilir.
Kalın bağırsak kanseri veya bir diğer deyişle kolon kanseri, kalın bağırsakların fonksiyonunu sağlıklı biçimde yerine getirmesini engeller. Bunun yanı sıra kanserli hücrelerin büyüyüp çoğalmasına, çevredeki sağlıklı doku ve organlara yayılmasına yol açar. Bu nedenle kolon kanserine neden olan kanserli hücrelerin en erken zamanda tespit edilip temizlenmesi gerekir.
Laparoskopik (Kapalı) Kolon Kanseri Ameliyatının en önemli avantajı komplikasyon riskinin açık ameliyatlara kıyasla çok daha düşük olmasıdır. Hasta çok daha hızlı ve konforlu bir iyileşme süreci geçirerek normal yaşantısına çok daha erken döner.
Kapalı kolon kanseri ameliyatı açık cerrahi yöntemi ile kıyaslandığında hem cerrah hem de hasta için büyük avantajlar sağlar. Tedaviye başlamadan evvel hasta için gerçekleştirilen bazı tetkikler ve kontrollerden elde edilen sonuçlar değerlendirilerek hastanın laparoskopik kolon kanseri ameliyatı için uygun bir aday olup olmadığına karar verilir.
Bazı vakalarda cerrah operasyon sırasında laparoskopik ameliyattan açık ameliyata dönüş kararı verebilir. Bu kararın verilmesine şu gibi faktörler neden olur:
Ameliyat öncesinde veya sırasında bu gibi durumlar yaşanması cerrahın açık cerrahi yöntemine dönmesine sebep olabilir.
Tıp dünyasında laparoskopik yöntemin kullanılmaya başlandığı yıllarda bu yöntemin güvenli olup olmadığı, kanserin daha da yayılmasına neden olup olmadığı bilim insanları tarafından sorgulanmıştır. Ancak bu konuda yapılan bilimsel çalışmalar kapalı ameliyatların en az açık cerrahi operasyonları kadar güvenli olduğunu hatta enfeksiyon ve komplikasyon riski açısından çok daha güvenli olduğunu göstermiştir. Bu yüzden özellikle gelişmiş ülkelerde kolon ve diğer bağırsak kanseri ameliyatlarında birinci tercih laparoskopik yöntemdir.
Laparoskopik cerrahinin başlıca avantajları arasında ilk sırada hastanın yaşadığı ağr şikayetlerinin minimum seviyede olmasıdır. Hastanede gözetim altında tutulması gereken süre çok daha kısa olur. Hasta normal hayatına ve iş yaşantısına çok daha çabuk döner. Büyük kesiler açılmadığı için ameliyat izi çok daha küçük olur ve kişi kendisini estetik açıdan çok daha iyi hisseder.
Laparoskopik operasyonlar hastanın uyutulmasının ardından karın boşluğuna bir iğne aracılığı ile karbondioksit gazı verilerek gerçekleştirilir. Uygulanan bu karbondioksit gazının temel işlevi hastanın karın duvarını şişirmesi ve cerrahi müdahalenin daha rahat yapılabilmesini sağlamasıdır. Karbondioksit gazı vücut tarafından hızlı biçimde emilir ve kolayca dışarı atılabilir. Karbondioksit gazının uygulanmasının ardından vücutta açılan kesilerle operasyon gerçekleştirilir. Ameliyat kameradan elde edilen görüntülerin rehberliğinde gerçekleştirilir. Hedeflenen kanserli doku temizlenir ve cerrahi işlem tamamlanmış olur.
Klasik açık cerrahi yöntemi ile gerçekleştirilen kolon kanseri ameliyatında hastanın karnının boydan boya geniş bir kesi ile açılması gerekir. Operasyonun ardından bu kesi iç ve dış dikişler uygulanarak dikilir. Bu gibi operasyonlarda yaranın mikrop kapma ve enfeksiyona uğrama olasılığı son derece yüksektir. Mikrop veya yara enfeksiyonu riski yüksektir. Bunun yanı sıra sık sık dikişlerin açılması ve hastaya pansuman yapılması gerekir. Bu pansumanlar ile birlikte cerrahi yaranın iyileşmesi son derece uzun zaman alır. İyileşen yarının ardından ise büyük bir ameliyat izi hastanın bedeninde kalır.
Laparoskopik cerrahi ameliyatlarında ise açılan kesiler minimal boyutta olduğu için enfeksiyon gelişme riski son derece düşüktür. Buna rağmen bir enfeksiyon yaşansa bile ciddi bir sorun yaratmadan kolaylıkla tedavi edilebilir. Buna karşın büyük kesilerde en dış katmandaki yara iyileşse bile iç dikişlerde açılma veya fıtık gibi olumsuzluklar yaşanabilmektedir. Bu da hastanın yeniden ameliyat edilmesini gerekli kılabilir. Laparoskopik ameliyatların ardından hastada fıtık oluşma ihtimali son derece düşüktür.
Açık cerrahi yöntemi ile gerçekleştirilen kolon ameliyatlarının ardından akciğerlerde büzüşme veya zatürre benzeri akciğer hastalıkları yaşanabilir. Bu olumsuzluklar hastanın solunum sorunu yaşamasından kaynaklanmaktadır. Ancak laparoskopik kolon ameliyatlarının ardından hasta çok daha az ağrı hisseder. Akciğer sorunlarına rastlanmaz.
Bağırsaklar fonksiyonlarını çok daha erken kazanır. Hastaların beslenmeye başlamaları, taburcu olmaları çok daha erken gerçekleşir. Yara izi çok daha küçük olacağı için kişi kendisini estetik açıdan daha iyi hisseder. Normal yaşantısına daha çabuk döner.
Bunlar ve benzeri avantajlarından dolayı laparoskopik cerrahi cerrahların ve hastaların birinci tercihi haline gelmektedir.
Laparoskopik yani kapalı ameliyatların dezavantajlarının başında kullanılacak ekipmanların daha maliyetli olması gerekir. Aynı zamanda farklı bir uzmanlık gerektirdiği için laparoskopik cerrahide uzmanlaşmış bir cerrah bulmak zor olabilmektedir. Günümüzde laparoskopik kolon kanseri ameliyatının açık ameliyattan herhangi bir eksiği olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Temel olarak her cerrahi girişim kendi içerisinde bazı riskler barındırır. Laparoskopik kolon kanseri ameliyatının riskleri açık cerrahi kolon kanseri ameliyatı riskleriyle benzer. Ancak bu riskler laparoskopik yöntemde çok daha düşük düzeydedir.
İnce bağırsak ve yakındaki başka bir komşu organda olası bir hasar veya yaralanma
Bu olası komplikasyonların erken aşamada tespit edilmesi söz konusu olumsuzlukların giderilmesini kolaylaştırmaktadır. Bu yüzden hastanın ameliyattan sonraki iyileşme süreci yakından ve titizlikle takip edilmelidir. Eğer hastada şiddetli ağrı, nefes darlığı, mide bulantısı, kusma, yüksek ateş veya makat kanaması gibi durumlar gözlenirse vakit kaybetmeden derhal doktora başvurulması gerekir.
Kapalı kolon kanseri ameliyatından sonra hastalar bir ya da iki gün kadar hastanede gözetim altında utulur. Ardından hastaneden taburcu edilerek evine gönderilir. Bu aşamada operasyon uygulanan bölgede şişlik ve morarma gibi durumlar yaşanabilir. Ancak bunların normal ve beklenen etkiler olduğunu bilmekte ve endişeye kapılmamakta yarar verdir. Bu dönemde hastalar kendilerini iyi hissetseler bile vücutlarının tümüyle iyileşebilmesi için zamana ihtiyacı olduğunu unutmamalıdırlar.
Bu dönemde hareketsiz kalmamalı ve kendinizi zorlamadan yürüyüş yapmalısınız. Kaslarınızın güç kazanması bağırsaklarınızın da aktifleşerek fonksiyonlarını geri kazanmasını kolaylaştırır. Bu da sindirim sisteminin yeniden olması gerektiği gibi çalışmasını sağlar. Birkaç gün sıvı ile beslenmesi gereken hasta bu sürenin ardından aşamalı olarak normal gıdalara geçebilir.
Laparoskopik kolon kanseri ameliyatının sonrasındaki bir veya iki haftanın sonrasında hastalar normal yaşamlarına dönmeye başlarlar. Buna karşın yine de kendinizi ağır işlerden ve fiziksel aktivitelerden sakınmanızda fayda vardır.
Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Kuntay Kaplan, Adana'da deneyimli ekibi ve yüksek teknolojik donanımıyla Minimal Gastrik Bypass ameliyatlarını başarıyla gerçekleştiriyor. Adana'nın yanı sıra, Mersin, Osmaniye, Gaziantep, Kayseri, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Nevşehir, Aksaray, Konya, Karaman, Diyarbakır, Mardin, Hatay, Niğde, Kahramanmaraş, Elazığ, Sivas, Yozgat, Batman, Muş, Kilis, Erzincan, Şırnak, Hakkari ve Siirt gibi pek çok ilden gelen hastalar bu sağlık hizmetinden faydalanıyor. Siz de Doç. Dr. Kaplan’ın bu hizmetinden yararlanmak istiyorsanız, Randevu Al Formunu doldurarak tedavi sürecini başlatabilirsiniz.
Laparoskopik (Kapalı) Kolon Kanseri Cerrahisi (Ameliyatı) fiyat ve maliyetleri çok sayıda faktöre göre şekillenmektedir. Hastanın genel sağlık durumu, operasyonda kullanılacak cerrahi ekipmanlar, ameliyatı yönetecek doktor ve cerrahi ekibin uzmanlık ve tecrübesi maliyeti etkileyen faktörler arasında yer alır. Bunun yanı sıra operasyonun gerçekleştirileceği sağlık kuruluşunun teknolojik donanımı, ameliyat sonrası ve öncesi işlemler, hizmetin verildiği şehir ve benzeri unsurlar da laparoskopik (kapalı) kolon kanseri cerrahisi (ameliyatı) fiyatlarını etkileyebilmektedir. Laparoskopik (Kapalı) Kolon Kanseri Cerrahisi (Ameliyatı) Fiyatlarına dair güncel ve net bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Copyright © 2025 Kuntay Kaplan Tüm Hakları Saklıdır